Top Ad unit 728 × 90

Son Köşe Yazılarım

Köşe Yazılarım

Be American Ne Demek



Be American
Merhabalar bu gün izlediğim bir filmden sonra bu kelime “Be American” çokça aklımda tekrarlandı. Kelime Amerika’da çok kullanılır. Kısaca Amerikalı olmak ile ilgili bir deyimdir. Bazen bu kelimeyi özgürlük için kullanılır. Bazen çok alkol içmek için kullanılır. Sonra düşünürken bir zamanlar viral olmuş bir video aklıma takıldı. Video da kısaca bir amcamıza “Sen Kürt müsün” diye soru soruluyor.  Amcamızda “Bana sorsalar ne Kürt ne Türk olmak isterdim. Enayi miyim orta doğu vatandaşı olayım?” İlk bu videoyu izlediğim zaman hak vermiştim; Ama daha sonralar araştırdıkça asla bunu istemediğimi fark ettim. Özellikle Amerika’yı ele alırsak şuan özgürlükler, insan hakları, hayvan hakları,  kadın hakları gibi konularda bütün dünyaya ders vermeye çalışıyor. Peki Amerika hep mi böyle idi. Şahsen geçmişini düşündükçe şükrediyorum . Amerikalı olmadığım için, izlediğim film 1961’lerde geçen soğuk savaşın en şiddetli zamanlarda Amerika’nın uzay çalışmaları ile ilgili idi. Bu zamanlarda siyah insanlara, kadınlara yapılan ırkçılık, ayrımcılık hakkında bir film idi. Film’i izledikçe şunu gördüm. Ben biz Amerikalı olsak bu geçmiş ile çoğumuz yaşayamazdık. Çoğumuz kendi milletimizden kendi ülkemizden nefret ederdik. Yada Avrupa’da bir ülkede olsaydık yine aynı şekilde bu ayıp ile yaşayamazdık. Belçika’da  1958’lere kadar süren Human Zoo(İnsan hayvanat bahçesi) yine aynı etkinlik 1930’lara kadar Almayanda devam etti. Afrika, Filipinli,  Asyalılar gibi bir çok sömürülen ülkelerden getirilen çocuk, kadın,  yaşlılar Avrupa’da hayvan gibi gösterilip sergilendi. Gençleri şuan da olduğu gibi hayvanlar gibi çalıştırıldı. Yine o zamanın Amerika’sında çok uzak bir tarih değil 1960’larda siyah insanların tuvaletleri ayrı beyazlar ile aynı tuvalete gidemiyorlardı. Tek tuvalet bile değil otobüste ön sıralara oturamıyor kendileri için ayrılmış.” Colored People” renkli insanlar etiketi ile ayrılmış alanlara oturabiliyor. Yine aynı şekilde siyah insanlar için ayrılmış yerden su içebiliyor, Amerikalıların  dokunmaya tiksindiği kaplarda kahve ve yemek yiyebiliyorlardı. hatta ve hatta beyazlar ile aynı mevkide olmalarına rağmen aynı ücret, maaşı alamıyorlardı. Evet çoğumuz siyah insanlar için yapılan bu ırkçılığı biliyoruz. Peki kadınlar içinde aynısını yapıtlarını biliyor muydunuz. Bir çok fakülte, üniversite  kadınları almıyordu. Bunların içinde mühendislik, fizik, matematik gibi bir çok bölümün sadece erkekler için ders veriyordu. Devlet dairelerinde üst protokole dahil olamıyorlardı. Bizim ise ilk millet vekilimiz 1935 yılında İzmir’de seçilen Benal Arıman olmuştur. Şuanda bile devam eden Nobel bilim fizik ödülü 55 yıl aradan sonra bir kadın kazanmıştır. Kadınlara karşı şuanda bile bir ayrımcılık söz konusudur. Radyoloji biliminin kurucusu sayılan fizikçi ve kimyacı Marie Curie. Her iki dalda da Nobel Ödülü kazanmış olmasına rağmen, ikinci ödülünü aldığı 1911 yılında Fransız Bilim Akademisi'ne kabul edilmemiştir. Yine çok yakın bir tarihte 2015 yılında 'bilim alanında çalışma yapan kadınların sorun yarattığı'nı söyleyen Nobel ödüllü İngiliz profesör Tim Hunt her ne kadar kendisi istifa etmiş olsa bile, kapalı kapılar arkasında konuşulan konuları söylemiştir kendisi. Bunları o kadar çok artırabiliriz ki son örneğim olarak şuanda bile bir çok kişinin hayatını kurtaran ilaçların yapımında kullanılan molekülleri incelemek için kristalografi tekniğini geliştiren ve penisilin, kollesterol ve insülinin molekül yapısını keşfeden Dorothy Hodgkin Nobel ödülünü aldığı zaman gazetelerde “Oxfordlu ev kadını Nobel'i kazandı” gibi başlıklar atıldı.  Amerika ve Avrupa için şimdiye kadar baktığımız zaman kadınlar kendi hakları konusunda çok yol almıştır. Aynı şekilde siyah insanlarda çok fazla kendi hakları konusunda yol almıştır. Peki bunu nasıl yapmışlardır. Bunu kazanmışlar hiçbir zamana Amerika yada Avrupa hak vermemiştir. Bu insanlar kazanmışlardır haklarını ama bunu isyan, çığırtkanlık, provokasyon yaparak kazanmadılar. Böyle söylemek sadece onların emeklerine hakaret olur. Daha çok çalışarak yaptılar, o kadar çok çalıştılar ki siyan insanlara insan kategorisinde bile değerlendirmeyen Amerika başbakan seçmek zorunda kaldı bir siyah insanı. O kadar çok çalıştılar ki Nobel vermek zorunda kaldı Avrupa. O kadar çok çalıştılar ki bütün olimpiyatlarda onları kullanmak zorunda kaldılar. Bu sebeplerden ötürü eğer bir yerde haksızlığa uğradığımızı düşünüyorsak bunu kazanmanın en iyi yolu hakkını kavga ederek provokasyon yaparak değil. Çok çalışarak Vazgeçilmez olun.

Be American Ne Demek Reviewed by AtillaTaha on Ağustos 07, 2019 Rating: 5

Hiç yorum yok:

All Rights Reserved by Atilla Taha Kördüğüm Kişisel Blog ©2019
Powered By Atilla Taha

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.